5 Şubat 2012 Pazar

DERBİ SONRASI

   Fenerbahçe-Beşiktaş derbisi, beklediğim gibi geçti. Maç sonucu Fenerbahçe 2-0 galip geldi. Fenerbahçe'nin gollerini Yobo ve Sow attı.

   Maçın geneline bakacak olursak, Fenerbahçe ilk yarıda beklendiği gibi baskılı bir futbol ortaya koydu. Sakat sakat oynayan Gökhan Gönül ve Emre Belözoğlu ile beraber alışıldık bir görüntü sergileyen sarı lacivertlilerin bu görüntüsü biraz can sıkıcı noktaya ulaşmaya başlamıştı. Bunun sebebi Sow'la uyum sağlayamayan takım eski düzen oynadı denilebilir. Stoch üzerinden ataklar yapan ve gol atmasını bekleyen takım bu konuda başarısız oldu denilebilir. Stoch ise bugün gol konusunda epey istekli görünüyordu ancak oda başarılı olmadı. Sow ise şaşkınlık içerisinde sadece pas almaya çalıştı denilebilir. Gol ise geleneksel olarak bir duran toptan bu seferde kornerden geldi. Gökhan Gönül ağrılara dayanamayarak oyundan ilk çıkan isim oldu. Beşiktaş ise ilk yarıda Fenerbahçe'ye engel olmaya çalıştı. Bir çok pozisyonda da başarılı olduğu söylenebilir. Bunca eksiğe rağmen ilk yarı çokta kötü bir futbol sergilemedi denilebilir. Zaman zaman da Holosko ile gol pozisyonlarına girerek gol aradı.

   İkinci yarıda göze çarpan en büyük olay Beşiktaş'ta yaşanan değişimdi. İlk yarının aksine ikinci yarıda Beşiktaş futboluyla Fenerbahçe taraftarına tırnak yedirtti diyebilirim. Oyunun belli bölümünden sonra içine kapanık bir görüntü sergileyen Fenerbahçe, Beşiktaş'ın yaptığı ataklarda zorlansa da atakları geri çevirmeyi başardı. İkinci yarıda gözüme en çok çarpan isim Beşiktaştan Tanju oldu. Bu isim gerçekten oynadığı mevkide Stoch'a zorlu dakikalar yaşattı ve geçmesine de izin vermedi. Kaçırdıkları goller ve ilerde organize olamamaları sanırsam siyah beyazlı taraftarlara Quaresma, Almeida, Fernandes gibi isimleri aratmıştır diye tahmin ediyorum. Bu olanların arasında Emre Belözoğlu'da ağrılarına dayanamayıp oyundan çıktı. Son dakikaya kadar maçı izleyen taraflı tarafsız herkez Beşiktaş'tan gol beklerken son dakikada yeni transfer Sow farkı ikiye çıkardı.

 

3 Şubat 2012 Cuma

DERBİ ÖNCESİ

   Fenerbahçe ve Beşiktaş arasında bu hafta sonu oynanacak maç öncesi, kulüplerin son durumlarına ve son oynadıkları maçları bakacak olursak bu hafta sonu bizi güzel bir derbi bekliyor gibi.
   Öncelikle ev sahibi olan Fenerbahçe'den başlayalım. Fenerbahçe, süper ligde Galatasaray'ın üç puan ardında ikinci sırada bulunuyor. Samsunspor ile oynadıkları maçtan önce belkide zirveye en çok bu hafta yaklaşmıştı. Ancak bu sezon istikrarsız bir tavır sergileyen sarı lacivertliler geçen hafta İBBspor'a kendi evinde mağlup olan Samsunspor'dan üç tane gol yedi ve nihayetinde maçtan 3-1 yenik ayrıldı.Fenerbahçe'de son haftalarda yüksek performansla dikkat çeken ve arka arkaya attığı müthiş golleriyle göze çarpan Stoch dışında çok fazla oyuncu göze çarpmazken Volkan Demirel'inde çaresiz kaldığı maçlardan birisi yaşandı. Bu maçla ilgili dikkat çekmek istediğim bir nokta var oda Samsunspor'un yeni transferi Gekas. Bu adam gerçek bir golcü olduğunu bana göre göstermiştir desem belik garip olacak çünkü zaten buraya golcü olarak gelmişti. Ancak her golcü diye alınan malesef burda kimliğini gösteremiyor. Örneğin, Bienvenu gol atmamak için elinden geleni yapan bu adam neden Fenerbahçe'de bilemiyorum. 
   Beşiktaş'ta kendi evinde Mersin İdman Yurdu ile karşılaştı ve kendi evinde 1-0 mağlup oldu. Maçın favorisi tabiki ev sahibi takımdı. Bunun yanında Mersin'in önemli oyuncuları kadroda yoktu. Buna rağmen bilmem kaç hafta sonra kartalı kendi evinde vurmayı başardılar. Beşiktaş ise bu maçta sadece üç puan kaybetmedi. Takıma yeni dönen Quaresma gereksiz bir hareketle kırmızı kart gördü ve derbide cezalı durumda ayrıca Fernandes'te cezasından dolayı derbide yok.

   Diğer yandan Fenerbahçe'nin yeni transferi Sow İstanbul'a Dia ile birlikte geldi. Maç Kadıköy'de İlk yarıdaki gibi bir maç bizi bekliyor ancak bu yaşananlardan dolayı birazda enteresan bir maç bizi bekliyor. Bakalım gülen taraf kim olacak hep birlikte göreceğiz.

1 Şubat 2012 Çarşamba

KADIN TARAFTAR MI?

   Türkiye Futbol Federasyonu'nun bu sezon uyguladığı radikal kararlardan birisi futbol takımlarının  seyircisiz oynama cezasını kaldırıp onun yerine ücretsiz olarak kadın ve çocuk taraftarların stada alınmasıydı. Tarihte ilk olarak 20.09.2011 tarihinde Fenerbahçe ile Manisaspor arasında oynanan maçta yaklaşık 46.000 kadar kadın ve çocuk taraftar stadı doldurmuştu. Uygulamanın ne kadar doğru ve futbola değişik bir bakış açısı getirdiğinin bu maçta gördüm. Bir takım ne olursa olsun seyircisiz oynama cezası almamalıydı, bunun farklı sebepleri var ki bu sebeplerin en büyüğü futbolun seyir zevkini düşürmesiydi bence. Şöyle ki, maçı izlerken sadece oyuncuların sesini duymak ne kadar kötü bir durumdu, sanki halı saha maçı gibi. Taraftar futbolun her şeyi demek çok abartı olabilir belki ancak o güzelim stadların da boş durması içler acısı diyebilirim. Maddi yönden gelir kaybı yarattığı gibi seyir zevkini de kötü etkiliyor.
 
   Son olarak geçen hafta Bursaspor-Galatasaray ve Ankaragücü-Trabzonspor maçlarında da uygulanan uygulama bir kez daha hoşuma gitti. Geçtiğimiz sezonlarda herkesin dilini pelesenk olan "kadın ve çocuklar neden rahatça maç izleyemiyorlar?" sorusu bir nevi gerçek oldu denilebilir sanırsam. Stada evde yaptıkları "pasta, börek, çörek" getiren kadınlar bunun yanında yazıkları pankartlarla da izleyicilerin yüzünde tebessüm oluşturmayı başarmış gibiler. Ancak tüm bunlara rağmen kadın taraftarlardan ara sıra yükselen küfürlü tezahüratlar, ne derece yakışıyor bilemem. Zaten bu ve bunun gibi cezalardan dolayı orada olan kadınlar yüzünden takımlar tekrar ceza alınsa acaba bu sefer ne olurdu, belki de Ajax- AZ Alkmar maçındaki gibi sadece çocuklar izler kim bilir ?